14 yaşında tanıştı, 17’sinde öldürüldü: Yağmur Çoban’ın acı ölümü

Kayseri’de 19 Ocak günü meydana gelen olayda 17 yaşındaki Yağmur Çoban, Kontratlı Er Fehmi Demirkollu tarafından öldürüldü. Genç kızın cinayetinde birinci duruşma Kayseri Adliyesinde 19 Ağustos günü saat 11’de görülecek.

14 YAŞINDAYKEN TANIŞTI

Yağmur Çoban, şimdi 14 yaşındayken, çalıştığı kafede kendisinden 10 yaş büyük olan, kafenin baş garsonunun arkadaşı Kontratlı Er Fehmi Demirkollu ile tanıştı. Tanıştıklarında Demirkollu 24 yaşındaydı. Yağmur ise şimdi reşit değildi.

ANNE TEHDİTLERİ ANLATTI

İkili ortasındaki ilginin başlaması akabinde Demirkollu, genç kızı tehdit etmeye kısıtlamaya başladı. Yaşananları anlatan Anne Tuba Yağmur, “Kızım geçen yılın sonlarında artık istemiyordu. Kararlıydı. Fakat bu adam daima tehdit ediyordu. Geçen yıl 24 Ocak’ta kızımın babası vefat etti. Bu yıl ise 19 Ocak’ta kızım öldürüldü. İkisinin ortasında tam bir yıl var. Kızım kardeşinin okuluna giderken, bu adam manzaralı arayıp ‘Kardeşini de babanın yanına göndereyim mi?​’ diyordu. Ben konutta çamaşır asarken tekrar manzaralı arayıp, ‘Anneni de babanın yanına göndereyim mi?​’ dedi. ‘Hadi, yiyorsa ayrıl. Sen benden ayrılırsan anneni, kardeşini, babanın yanına göndereyim’ diye tehdit etti” dedi.

“ŞUNU MAHZURLA BUNU ÇIKAR” BASKISI

Cinayet günü, Yağmur Demirkollu’nun kanser hastası annesine yardım etmek için meskenlerine gidiyor lakin kısa bir müddet sonra annesini arayarak kendisini almasını istiyor. Anne Tuba, o anları anlatırken, “Sürekli kızımın telefonundan ‘şunu pürüzle, bunu çıkar’ diye baskı yapıyormuş. O gün de kızımı katilin meskeninin önünden aldım. Tekraren kendisine şahsen onu istemediğimi söyledim” tabirlerini kullandı.

KAPIYA DAYANDI

Kızını aldıktan sonra biraz gezdiklerini anlatan Anne, daha sonra Demirkollu’nun yaşadıkları konuta giderek kapıyı yumrukladığını, “Kızım ‘Anne, Fehmi konuta gelmiş. Çabucak dönelim, kardeşim kapıyı açmasın’ dedi. Meskenin önüne gelip kapıyı yumruklamaya başladı” dedi.

EVLİLİK TEKLİFİNİ REDDETİ

Kızının Demirkollu’nun evlilik teklifini reddettiğini belirten Anne Tuba, “Kızım ‘Anne, ben istemiyorum. Bu artık çığırından çıktı. Korkuyorum’ dedi” dediğini aktardı. Şahsın daima bildiri atarak kızını rahatsız ettiğini belirten Anne Tuba, olay günü şahsın meskenlerinin önünden ayrılmadığını belirterek yaşananları şu halde anlattı:

“Eve geldiğimizde bu katil kızıma daima ileti atıyor. ‘Anne, beş dakika konuşup geleceğim’ dedi. ‘Kızım gitme’ dedim. ‘Gitmezsem daima yazacak, rahatsız edecek’ dedi. Aşağı indi. Beş dakika sonra arayıp konuta çağırdım. Şayet katil beş dakika içinde gitmezse polisi arayacağımı söyledim Ortadan on dakika bile geçmedi, kızım ağlayarak aradı: ‘Anne, Fehmi dediklerini duydu. Ben Fehmi’yi zapt edemiyorum’ dedi.

Beş dakika sonra katil beni aradı. Telefonda yalnızca ‘Abla Yağmur’ dedi. Montumu, otomobilin anahtarını kaptığım üzere dışarı fırladım. ‘Herhalde tartıştılar, Yağmur da yanından kaçtı’ diye düşündüm. Köşeyi döndüğümde kızım orada yatıyordu. Kanlar içindeydi, son iki nefesi kalmıştı. Güya ölmek için benim gelmemi beklemiş üzereydi. ‘Anneciğim ölme’ diye bağırdım. Kanlar içindeydi, lisanı, kulağının gerisi büsbütün parçalanmıştı”

“CİNAYETİ PLANLADI”

Kızının darp edildiğini de anlatan anne, “Kızımı ben kefenledim… Üzerinde darp izleri vardı. İntihar süsü vermek için otomobilden indirip 7-8 metre sürüklemiş. Sürüklerken kızım otomobilden kurtulmaya çalışmış, sağ ön ve sağ art tampondan tutunmuş. Orada da kan izleri bulundu. Onları kendince temizlemeye çalışmış. Silahı da otomobilin ardına atmış. Kızımı kaldırımın kenarına atmış. Kameraların olmadığı bir yerde öldürdü, o sokağı biliyordu, kameraları evvelce denetim etmiş. Planlı bir biçimde öldürmüş. Şu an tutuklu ancak hiçbir manzara kaydı yok, zira her şeyi evvelce hesaplamış” dedi.

“HER GÜN MEZARLIĞA GİDİYORUM”

Anne Tuba Yağmur, yedi aydır bir yandan adalet çabası verdiğini aktararak şu sözleri kullandı:

“Dün arkadaşı Esma mezarlığa geldi, ‘Senin de görüntülerin var mı?​’ diye sordu. Binlerce fotoğraf, görüntü var bende. Lakin görmediğim bir görüntü çıktı, orada mezarlık inledi. Hıçkıra hıçkıra ağladım. Yedi aydır mezarlığa gitmediğim gün yok. Ya öldüğü yere gidiyorum, asfalta yatıyorum, saatlerce ağlıyorum. Ya da mezarına… 17 yılımı götürdüm, defnettim. Benim kızım o pislikten daha çok yaşamayı hak ediyordu. Sevinciyle, masumiyetiyle o gitti, konutumuzun sevinci, yüzümdeki gülümseme gitti.

Haberlerde bayanların, çocukların öldürüldüğünü görüyordum ancak bizim başımıza geleceğini bilemezdim” diyen anne Yağmur kelamlarına şöyle devam ediyor: “Artık o fotoğraflarda benim çocuğumun da resmi var. Arkadaşları fotoğraflarını paylaşıyor, kızım için adalet istiyorlar. Kızım daha çocuktu, 17 yaşındaydı. Tek istediğim öteki Yağmurlar ölmesin. O katil, ömür uzunluğu müebbet ceza alsın, gün yüzü görmesin”